SEC (ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu), Ripple’a olan davasının merkezinde hukuki bildirim üzerine bir çekişme yaşıyor. Reuters haberine göre, bu durum mahkeme günü için çok önemli bir gelişme olabilir.
SEC ve Ripple Arasında Geçen Bildiriler, Şiddetli Bir İhtilaf Konusu Oldu
2012 senesinde, uluslararası bir avukatlık bürosu; Ripple ve şirketin üst düzey yöneticileri Bitcoin ile rekabet etmek için tasarlanmış yeni para birimi XRP’nin lansmanı üzerine düşündüğü sırada, blok zinciri şirketi olan Ripple Labs için iki ayrı bildiri yazdı. Bu arada Ripple, XRP’nin federal menkul kıymetler yasasına göre hangi şartlar altında bir ‘‘yatırım sözleşmesi’’ hususu olarak değerlendirileceğini bilmek istedi. Kimliği alenen bilinmeyen avukatlık bürosu, bildirilerdeki düzenlemelerle ilgili riskin Şubat ve Ekim ayında Ripple’a temin edildiğini analiz etti.
Bahsi geçen bildiriler şu an Ripple ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu arasında şiddetli bir ihtilaf konusu oldu, ki bu komisyon da blok zinciri şirketini 2013 ve 2020 yılları arasında XRP için $1,3 milyar dolarlık tescil edilmemiş bir teklif yürütmekle Aralık ayında dava etmişti. SEC’nin iddiaları arasında şunlar bulunuyor: Ripple’ın avukatları bahsi geçen 2012 bildirilerinde şirkete, menkul kıymetler yasasını tetiklemeden XRP’yi nasıl dağıtacağını SEC’e sormasını söylediler, fakat şirket kendi avukatlarının tavsiyelerini görmezden geldi.
Haliyle Ripple da 2012 bildirileri hakkında farklı bir yol izledi; SEC şikayetine geçen ay verdiği cevapta, hükümetin belgelerdeki hukuki bildirimi yanlış nitelediğini öne sürdü. Ripple’a göre, bildirileri okuyan her mantıklı insan şu sonuca varabilir; şirket avukatları kendi dijital paralarının federal yasalara göre menkul kıymetler olduğuna inanmamakta.
Bölge Yargıcı Analisa Torres: Daha Fazla Esasa İlişkin İnceleme İstemiş
ABD Manhattan Bölge Yargıcı Analisa Torres tarafından 15 Şubat’ta yayınlanan bir raporda; SEC, Ripple yöneticileri ve 2013 yılında XRP’nin ilk dağıtımlarından önce şirkete tavsiyede bulunan şirket avukatları arasındaki iletişim de dahil olmak üzere, bildiriler üzerine daha fazla esasa ilişkin inceleme istediğini söyledi. Ripple bu belgelerin ayrıcalık ile korunduğunu beyan ederek karşı çıktı. Ripple, ‘‘Evet, bildiriler 2013 yılında gerçekleşen ‘iş görüşmeleri’ dahilinde üçüncü şahıslara açıklandı. Fakat bu olay, SEC’nin Ripple şirketinin XRP pazarındaki rolünü soruşturmaya başlamasından yıllar önce gerçekleşti’ dedi. Ripple ayrıca Yargıç Torres’e, ayrıcalıktan asla feragat etmediğini ve SEC’nin korunmalı materyali ifşa etmeye dair herhangi bir teşebbüsüne karşı koyacağını söyledi.
Basit sanılan XRP davasında detaylar şaşırtmaya devam ediyor.
Blokzinciri Endüstrisinin Mevzuat Boşluğu, Davayı Düşürebilir!
Ripple’ın 2012 yılında maruz kaldığı hukuki bildirim üzerine anlaşmazlık, blok zinciri endüstrisinin mevzuat boşluğu*¹ olarak adlandırdığı şeyin altını çiziyor. Özellikle de SEC’deki ABD düzenleyicilerinin, dijital para birimi geliştiricilerine ve avukatlarına menkul kıymet yasalarını tetiklemeden dijital para biriminin nasıl piyasaya sürüleceği konusunda yeterli rehberlik sağlamamasına dikkat çekiyor. Ripple’ın SEC şikayetine verdiği yanıt, 2012’de isimsiz hukuk firmasından tavsiye istediğinde, yeni oluşan bir sektörün kurallarını anlamaya çalıştığını vurguladı. Ripple, o zamandan bu yana geçen sekiz yıl içerisinde SEC’in hala gereken netlikte olmadığını öne sürdü.
2012 yasal bildirileri, iki yıldan uzun süren bir soruşturmanın ardından Jay Clayton’ın SEC Başkanı olarak görev yaptığı son günlerinde açılmış olan SEC’in Ripple aleyhindeki davasındaki tartışmalardan sadece bir tanesi. SEC davasında, eski SEC Başkanı Mary Jo White ve Debevoise & Plimpton hukuk bürosunun eski SEC icra şefi Andrew Ceresney tarafından temsil edilen Ripple; XRP’nin bir güvenlik değil, dijital bir para birimi olduğu konusunda ısrar ediyor. Ayrıca şirket, ABD hükümetinin; Ripple, Mali Suçları Uygulama Ağı ve Adalet Bakanlığı arasındaki 2015 tarihli bir anlaşmada bunların doğruluğunu kabul ettiğini vurguluyor. (700.000 dolarlık anlaşma, Ripple’ın elverişli bir kara para aklamayı önleme programını devam ettiremediği iddialarını barındırıyordu.)
XRP için asla ‘ilk dijital para arzı (ico)’ teklif etmeyen Ripple, SEC’in durumunun olgunlaşan, merkezi olmayan bir piyasayı alt üst ettiğini ve Ripple ile bağlantısı olmayan XRP sahiplerine milyarlarca dolar zarar verdiğini savunuyor.
Aleni evraklarının ilerisinde yorum yapmayı reddeden SEC, XRP dağıtımının risk barındırdığını Ripple’ın o zamanlar bile farkında olduğunun 2012 yasal bildirilerinde gösterildiğini savundu. SEC’e göre Ripple’ın avukatları, hükümetin XRP’yi bir para birimi olarak ele almasının muhtemel olmadığını, çünkü merkezi bir hükümet tarafından desteklenmediğini ve yasal ödeme yapılmadığını bildirilerde söylemişti. Yine SEC’e göre bildiriler Ripple’ı, XRP’nin Bitcoin’den farklı olduğu konusunda uyardı. Çünkü Ripple, kendisini XRP’nin işlem gördüğü ağın dağıtımından, tanıtımından ve pazarlanmasından sorumlu olarak tanımlamıştı. Ancak SEC’nin şikayetinde söylediğine göre, Ripple ve yöneticileri ‘yasal bildirilerdeki bazı hukuki tavsiye ve uyarıları dikkate almadı’.
Ripple, SEC’yi belgelerden seçici ve yanıltıcı bir şekilde alıntı yapmakla suçlayan 2012 bildirileri hakkında şirket evraklarının ötesinde bir açıklama yapmayı reddetti.
SEC’in Bildirileri Nasıl Elde Ettiği Bilinmiyor
SEC’in bildirileri nasıl elde ettiği kamuya açık kayıtlarda net değil. 15 Şubat ortak evrakı, Ripple’ın onları SEC’ye teslim etmediğini ve SEC davası bağlamı dışında ifşa edilmeyen iş bağlantılarına yapılan açıklamanın, In re von Bulow’da 2. ABD Devre Temyiz Mahkemesi’nden 1987 emsal uyarınca bir feragat olmadığını söyledi. SEC, 15 Şubat ortak evrakında, davada sanık olarak da adlandırılan Ripple yöneticilerinin, XRP’nin menkul kıymetler olmadığına iyi niyetle inandıklarını iddia ettikleri takdirde, belgeler ve ilgili iletişimlerin yasal hedef olacağını söyledi. Fakat Ripple, SEC’nin varsayımının zamansız olduğunu ve bireysel davalıların hiçbir durumda Ripple’ın ayrıcalığından feragat edemeyeceğini söyledi.
Yargıç Torres, önümüzdeki hafta davayla ilgili bir duruşma öncesi konferans düzenleyecek. Her iki taraf da, davanın maddi unsurları tespitinin son tarihi Temmuz ayı olarak belirlenen davayı hızlı bir şekilde takip etmeyi kabul etti. 2012 bildirileriyle ilgili davanın bu baharda gerçekleşmesi bekleniyor.
Kaynak: Reuters Haber Ajansı
İngilizce’den Çeviri: Sıla Kandırmış
Mevzuat boşluğu*¹ (Regulatory Vacuum Effect): ‘‘Yetersiz uluslararası hukuk, Çok Uluslu Şirketler’e (MNC) doğrudan uygulanamaz. Sonuç olarak, firmaları sorumlu tutmak için kullanılabilecek belirli bir düzenleme yoktur.
