Türkiye siyasetindeki kriz hali, hukuk reformu çıkışının boşa düşmesi, ekonomideki kırılganlık para piyasalarında da dalgalanmalara yol açıyor.
Türkiye siyasetinde AK Parti’nin “hukuk reformu” çıkışı Bahçeli engeline takılınca, AK Parti’de yaprak dökümü başladı.
AK Parti’de neler oluyor?
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için sarf ettiği sözlerden dolayı MHP lideri Devlet Bahçeli ve bazı AK Partililerden tepki toplamıştı. Bugün ise Arınç’ın YİK’ten istifası ile siyasetin tansiyonu yeniden yükseldi. Yetmedi, AK Parti kurucularından ve eski AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’ın da disiplin kuruluna sev edildiği gündeme bomba gibi düştü. İhsan Arslan da geçtiğimiz günlerde Ankara’nın Kürtleri anlamadığı ve gelinen noktada AK Parti’nin Kürtlere yaklaşımından duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.
‘Hukuk reformu’ na Bahçeli çelmesi
Gerek Arınç gerekse de Arslan AK Parti’nin “hukuk reformu” söylemi üzerinden düşüncelerini dile getirmişti. Belli ki, AK Parti’nin hukuk reformu başlamadan bitti. Ya da koalisyon ortağı Bahçeli’nin engeline takıldı. Hukuki açılımları yapamayan iktidar partisi için ekonomiyi toparlama hamlesi de böylece boşa düşmüş oldu.
Arınç neden istifa etti?
Her ne kadar Arınç istifa açıklamasında reform çalışmalarına vurgu yapsa da ortada pek bir reform havası da kalmadı. Arınç, istifa mektubunda, “Benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevinden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim” ifadelerini kullanmıştı.
Faiz tek başına çare değil
Tüm bu gelişmelerden sonra dövizdeki dalgalanma yeniden başladı. Gerek altın fiyatları gerekse de dövizdeki dalgalanmadan da anlaşılacağı gibi Merkez Bankası’nın politika faizini 4 puan yükselmesi tek başına dövizi dizginlemeye yetmedi. Türkiye siyasetinin gelgitli hali, kırılgan olan ekonomiyi daha da içinden çıkılmaz bir noktaya doğru sürüklüyor.
Siyaset daha da karışacak
Muhtemeldir ki, önümüzdeki günlerde AK Parti içinde yeni istifalar ya da görevden almalar gündeme gelebilir. Tabii bunun da ekonomiye, para piyasasına etkileri olacaktır. Dövizdeki dalgalanmanın gittikçe artması ülkede birkaç gündür süren parçalı bulutlu havanın yeniden karabulutlarla kaplanması anlamına gelecek. Buna pandemideki vaka artışlarını da eklediğimizde önümüzdeki günlerde piyasalar daha zor bir sürece doğru sürüklenebilir.
Küresel piyasalarda da istikrar yok
Yine, ABD Başkanlık seçimlerinin netleşmesiyle birlikte Biden’ın öne çıkması ve Başkanlığı halihazırda sürdürse de Trump’ın pabucunun dama atılması küresel piyasalara belli bir etkide bulunacaktır. Küresel piyasalardaki en küçük bir dalgalanma ise Türkiye ekonomisine ciddi yükler bindirme potansiyeline sahiptir.
“Acı reçete” çare olmayacak
Aralık ayında başlayacak asgari ücret tespiti çalışmaları ve görüşmeleri de Türkiye ekonomisine etki edecek bir süreçtir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “acı reçete” sözü bu yılki asgari ücretin belirlenmesinde veri alınırsa bunun toplumda yaratacağı mağduriyet ve biriktireceği huzursuzluk hali de iktidar açısından ciddi bir handikap olacaktır. Yani, iktidar için ne yana dönse can sıkıcı sonuçlar üretecek birçok sorun alanı mevcut ve MHP’nin ipine sarılarak bu süreci atlatamayacağı da gün gibi ortada. Ama AK Parti iktidarı için Bahçeli’nin dümen suyunda hareket eğilimi var olan sorunların daha da büyümesinden ve ekonominin gittikçe dibe batmasından başka bir sonuç üretecek gibi gözükmüyor.
2021 yenilik getirmeyecek
2021 yılına doğru gidilirken, ülkeyi siyaseten de ekonomik yönden de ciddi sıkıntılar bekliyor. Para piyasasının böyle bir tabloda istikrarı yakalaması da çok zor gözüküyor. Görünen o ki, önümüzdeki süreçte piyasalar için belirsizlik hali devam edecek ve olan yine büyüme hayali kuran küçük sermaye gruplarına olacak. Büyük balıkların küçük balıkları yutması için sular daha da bulanacak.
